- durgun olmak
- to be in the doldrums
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
yaprak oynamamak (veya kıpırdamamak) — hava rüzgârsız, çok durgun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
REKD — Kımıldamamak, durgun olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göl — is., coğ. 1) Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. N. Cumalı 2) Yapay su… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakin — sf., Ar. sākin 1) Hareket etmeyen, kımıldamayan 2) Durgun, dingin 3) Sessiz Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. S. F. Abasıyanık 4) Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen 5) Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sütliman — sf. 1) Durgun, sakin 2) mec. Gürültüsüz, olaysız Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sütliman olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyumak — nsz 1) Uyku durumunda olmak 2) İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak Hasta uyuyunca ameliyata alınacak. 3) mec. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer. T. Buğra 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük